| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | full membership n. | tam üyelik | ||
|
Furthermore, it has been laid down that a solution must not hinder or delay Lithuania's full membership of Schengen. Ayrıca, çözümün Litvanya'nın Schengen'e tam üyeliğini engellememesi veya geciktirmemesi gerektiği belirtilmiştir. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Politics | full membership n. | tam üyelik | ||
|
The TSE has applied for full membership of both CEN and CENELEC, which could be realised in 2001. TSE, hem CEN’e hem de CENELEC’e tam üye olmak için başvurmuştur, tam üyelik 2001 yılında gerçekleşebilir. More Sentences |
||||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Politics | ||
| Politics | european union full membership process n. | avrupa birliği tam üyelik süreci |
| Politics | european union full membership process n. | ab tam üyelik süreci |
| Politics | full membership in the eu n. | ab'ye tam üyelik |
| Politics | full-fledged nato membership n. | tam teşekküllü nato üyeliği |
| Politics | full-fledged membership n. | tam teşekküllü üyelik |
| Politics | negotiate on full membership v. | tam üyelik müzakeresi yapmak |
